İsmini duyunca merak ettiniz tabi.
Aslında Portakal Kabuğu Reçeli ve Kivi
Reçelinden başka bir şey değil:)
8 Mart
2010 Dünya Kadınlar Günü ile ilgili anıları olduğu için böyle adlandırdım.
Önce hikayesini özetleyeyim:
2 yıl önceydi. Kdz.Ereğli Kent Konseyi
Kadın Meclisi bu özel günde 3-4 gün sürecek bir kermes düzenliyordu. Mecliste
görev yapan arkadaşım benim de kermese katılmamı rica etti. Daha önce böyle bir
etkinliğe katılmadığım için tereddüt ettim sonra katılmaya karar verdim. Bazı
örgülerim ve bu reçellerimle katılımda bulundum.
Ancak satılacağını ümit etmediğim için
her ikisinden de 2,5 kg
hazırladım. Fotoğraftaki gibi 12 ad. olarak sundum. Satılmazsa bile evde
kullanılabilecek bir miktardı. Ancak kermesin açılışından 3 saat sonra reçeller
tükenmişti. Tabi doğal şeker kullanıp, herhangi bir tatlandırıcı, kıvam
artırıcı ve koruyucu gibi katkı maddesi kullanılmadan yapılan ev reçeli olunca
rağbet görmüştü. Artık sipariş vermeye başladılar. Başıma tatlı bir dert
aldığımın farkında değildim, sipariş alma tamamlanana kadar. Toplam sipariş 10 kg. Portakal kabuğu
reçeli, 9 kg.
Kivi reçeli olmak üzere 19 kg.
idi. Gündüz kermeste, akşam reçel yapmakla dolu dolu 1 hafta sonunda siparişler
yerlerine ulaştı. Mutlu bir yorgunluk vardı. Maddi getirisinden çok, aldığım
beğeniler ile manevi tatmini çok yüksekti. Hatta kermes kapanışında beni
tanımayan bir grup bayan benden habersiz bir şekilde, kermesin kritiğini
yaparken sürekli reçellerden bahsediyorlardı. Yani arkamdan konuşuyorlardı:) Bu
bile beni mutlu etmeye yetti. O günlerde, bu mutluluk bana anti-depresan bir
ilaç gibi oldu.
Kermese katılmamdaki diğer bir sebep
ise "Kadın İsterse" sözünü kanıtlamaktı.
|
Portakal Kabuğu Reçeli |
Portakal Kabuğu reçelinin tarifini internetten bir kaç siteden aldım. Çeşitli tarifleri kendime göre harmanlayıp bir deneme yaptıktan sonra, eksik olan yönlerini tespit edip bazı ilaveler ile damak zevkime göre kendi ölçüme kavuşturdum. 4 yıldır yaptığım bu reçel, lezzeti açısından favori reçellerimin en başında yer alır.
Bu reçelin yapım aşamalarını fotoğraflayarak, tarifini ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağım.
KİVİ REÇELİ
İlk denemem, iş yerinden bir arkadaşımızın bahçesinde yetiştirmeye başladığı ilk ürün kiviler ile 2006 yılında oldu. Tadına bakmamız için getirdiği kivilerden bazıları çok küçük ve sertti. Yenecek gibi değildi. Ben de atmamasını bana vermesini istedim. Çok şaşırmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordu.
O zamana kadar hiç kivi reçeli duymamıştım ama neden olmasın diyerek, yaptığım diğer benzer meyvelerin reçellerinin tarifini kiviye uygulayarak ilk denememi yaptım ve kivinin sahibine tattırdım. Çok beğeni aldı. O yıldan beri bu reçel de favorilerim arasındadır. Vişne reçeli gibi ekşi reçel sevenler için lezzeti harika. Gelelim tarifine :)
|
Kivi Reçeli |
Malzemeler:
1 kg. Kivi (Kabukları soyulmuş haldeki ağırlık)
1 kg. Toz şeker
1/2 yarım limon
Yapılışı:
Kiviler yıkanıp kabukları soyulur, ufak ufak doğranır. Çelik bir tencereye bir sıra kivi, bir sıra şeker, bir sıra kivi, bir sıra şeker olarak yerleştirilir ve bir gece bekletilir. Ertesi gün hiç su koymadan kaynatmaya başlanır. Arada bir üzerine çıkan çekirdekler bir süzgeç yardımıyla alınır. (İsteğe göre alınmayabilir de ama alınırsa reçel görünümü daha duru oluyor.) Kıvamına gelince yarım limonun suyu da ilave edilerek bir taşım daha kaynatılır. Metal kapaklı kavanoza sıcak olarak konulup ters çevrilir. Yarım saatte bir kavanoz düzeltilip ters çevrilir. Bu işlem reçel içindeki meyve tanelerinin dibe çökmemesi, homojen olması içindir.
Öneriler: Kivinin sert olması tercih edilir. Reçelde meyveler tane tane ve diri olur. Yumuşak kivi kaynarken taneleri dağılır, marmelat gibi bir görünüm alır.
Ayrıca soyduğumuz kabukları atmıyoruz. Kurutup saklıyoruz. Ben Ihlamur gibi bitki çayı yaparken bir miktar kurutulmuş kivi kabuğu, bir miktar kurutulmuş elma kabuğu ilave ediyorum. Vitamin ve lezzet için.
Afiyet olsun.